14 Haziran 2013 Cuma

Uluslarası medya Türkiye'ye komplo mu kurdu?

Gezi Parkı'na yapılacak inşaatı protesto etmekle başlayan basit bir gösteri, bir anda hükümet karşıtı bir akıma dönüştü.

Peki acaba birileri Türkiye'ye komplo mu kurdu da olaylar bu seviyeye geldi ve olayları yurtdışına yansıtan uluslararası medya da bu komplonun bir parçası mı oldu?

İki haftadan bu yana Türkiye'nin bir numaralı gündemi Gezi Parkı olayları ve sonrasında başlayan protesto eylemleri. Sosyal medya ile hareketlenen, lideri olmayan ve sıradan insanların bile sokağa döküldüğü bu olayların sakin bir şekilde analiz edilmesine ihtiyacımız var.

İşlerin bu seviyeye gelmesinde yabancı ülkelerin gizli servisleri ve uluslararası medya kuruluşlarının bir parmağı olabilir, olmaması da zaten eşyanın tabiatına aykırıdır. Ama her şeyi dış güçler yapıyor paranoyasından sıyrılmanın zamanı da gelmedi mi?

Gezi Parkı, sosyal medya ve uluslararası medya arasındaki ilişkileri tartışırken sadece komplo teorileri üzerinden konuşmak hızla değişen dünyayı ve Türkiye'yi neredeyse hiç anlamamak demektir.

Türkiye, dünyadaki ekonomik krizlere rağmen 2012 yılında 12.4 milyar dolar doğrudan yabancı yatırımı (FDI) almış, uluslararası bir cazibe merkezidir. Uluslararası çevreler, elbette ki parasını emanet ettikleri bir ülkede neler olup bittiğini bilmek ister.

Türkiye dış iletişime kapalı bir ülke değildir. İnternet abone sayısı 36 milyona ulaşmıştır. 32 milyon Facebook, 10 milyon Twitter kullanıcısı ile sosyal ağlarda oldukça aktif bir ülkedir. Neredeyse hepimizin cebinde bir cep telefonu bulunmaktadır. İletişimin böylesine kolay olduğu bir ülkede yaşanan en küçük lokal bir sorun bile anında global bir sorun haline gelebilir.

Uluslararası yabancı medya kuruluşlarının bu ülke sınırları dahilinde en özgür biçimde haberlerini yapabilmeleri ise bu ülkenin geldiği demokratik seviyenin bir göstergesidir.

Resmi verilere göre yaklaşık 200 yabancı medya kuruluş temsilcisi Türkiye'de görev yapmaktadır. Bu kuruluşlar aynı yayınları bu kadar rahat bir şekilde İran, Suriye veya Kuzey Kore'den yapabilirler miydi?

Uluslararası medya kuruluşları neden olayları abartıyor sorusu ise elbetteki tartışılmalıdır. Oryantalist bakış elbette eleştirilmelidir. Ama iğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batır demiş atalarımız...

Milli politikayı yayma misyonu üstlenmiş resmi kuruluşları bu tartışmanın dışında bırakıyorum, ama Türkiye globalleşen dünyanın önemli bir parçası haline gelirken, acaba kaç tane uluslararası yayın markası üretebildik? Bu alanda çaba gösteren yayıncılara haksızlık etmek istemem ama uluslararası gazetecilik standartlarında entellektüel içerik üreten kaç tane etkin yayın organımız var?

Uluslararası medyaya dair komplo teorilerini tartışmayalım demiyorum, yine tartışalım ama önce bu sorulara yerli yerinde cevaplar vermeliyiz.

Sizce de büyüyen Türkiye'ye yakışan da bu olmaz mı?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder