14 Haziran 2013 Cuma

31 Mart’ta yabancı parmağı

Çakmasının yapılması için inat edilen ve ülke çapındaki Gezi direnişlerine yol açan Topçu Kışlası, 31 Mart ayaklanmasının en kanlı simgelerinden biriydi. Taksim Topçu Kışlası’ndan çıkan isyancılar Millet Meclisi’nin bulunduğu Babıali’yi bastılar.  İsyancılar ile Rumeli’den İstanbul’a gelen Hareket Ordusu arasında çatışma yaşandı. Bu çatışmaların en şiddetli ve kanlı geçtiği yerlerden biri de Taksim Topçu Kışlası’ydı…
Doğan Avcıoğlu’nun yeni baskıları yapılmadığı için pek bilinmeyen eserlerinden biri “31 Mart’ta yabancı parmağı” adlı kitabıdır (Bilgi Yayınevi, Temmuz 1969).
Topçu Kışlası’nda isyandan önce yaşanan olaylardan birini, Avcıoğlu’nun bu kitabından (s.52-53) aynen aktarıyorum:
“İsyanın başladığı Taşkışla’da bando teğmeni olarak bulunan ve olayları yaşayan Mustafa Turan’a göre 31 Mart günü sahte bir paşa bazı subaylarla birlikte Taşkışla’ya gelmiş ve padişahın sahte bir fermanını okumuştur. Fermanda askerin şapka giyeceği yazılıdır. Düzmece şapka fermanı askeri tahrik ve ayaklandırma işi için kullanılmıştır… Taşkışla’dan ayrılan heyet Beyoğlu topçu kışlasına gitmişler, aynı fermanı okuyup onların da dini duygularını kamçılayıp gitmişler. Sahte heyet gerek Taşkışla’ya ve gerek Beyoğlu Topçu kışlasında fermanı okudukları sırada çavuş, başçavuş kılığında askerleri teşvik için bir hayli casus sokmuşlar, heyetin kışladan ayrılmasıyla bunlar faaliyete geçtiler. Bunlardan Ömer Naci Bey, kışla avlusunda bir istihkam arabası üzerinde bağırmaya başladı: ‘Heyyy! Asker kardeşler, geliniz, toplanınız, sizlere diyeceklerim var, sizler Müslüman değil misiniz? Şapka giymek ne demek? Din-i mübin-i İslam’ın evlâtlarını düpedüz gâvur yapacaklar, ne duruyorsunuz? Bütün ecdadımız bu uğurda kanlarını canlarını verdiler. Müslümanlık elden gidiyor.’ Dönüp avcı askerlerine: sizlere söylüyorum, gâvur olmak için mi hürriyeti yaptınız? Sizin vazifeniz hem hürriyeti, hem de dinimiz olan Müslümanlığı muhafaza etmek değil mi? Ne duruyorsunuz, haydi hep beraber Mebusan-ı Meclise gidelim, derdimizi anlatalım” (Mustafa Turan, 31 Mart faciası).


İsmail Hami Danişmend'in Osmanlı Tarihi Kronolojisi isimli eserinde de, 31 Mart olayına bakılabilir.
Osmanlı padişahının yani Abdülhamid'in, askerleri gavur edeceği ileri sürülüyor ve bu iddialara da inananlar çıkıyor, tersliğe bakınız!
Yine Osmanlı Devleti zamanında "şeriat iştemişsin.." diye bir kısım insanlar muhakeme edilip, asılıyor.
Eğer İttihad ve Terakki Cemiyeti iyi incelenirse görülecek ki, çok iyi niyetlerine rağmen 31 Mart İsyanı'nı başlatan da, bastıran da onlar. Bu isyanda asıl hedef padişahtı, onu tahttan indirdiler, yönetime hakim oldular ve Osmanlı'yı haritadan sildiler. İrtica ve şeriat laflarını çıkaran yine onlardı. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder