11 Haziran 2013 Salı

Siyasetçiler için sosyal medya rehberi (1)

06.06.2013
Son günlerde yaşanan gerginlikler, sadece siyasi görüş ve yaşam biçimi çatışmalarını değil, aynı zamanda derin bir nesiller arası uçurumun da varlığını ortaya koyuyor. Gezi vakası, özünde, internet ve mobil teknolojilerle büyümüş olan 20 yaş grubunun dünyasını anlayamayan, 35 yaş üstü siyasetçilerin krizidir. “Tivitır cıvıtır! Sosyal medya kepazedir! Twitter beladır” benzeri ifadeler, dijital çağ öncesinde doğan yöneticilerin kaosu tanımlamak için buldukları açıklamalardır. İnsanlık tarihinde ilk kez, genç nesil anne ve babalarından daha fazla şey biliyor. Sosyal mecrayı suçlamak dünyanın güneş etrafında döndüğünü iddia eden Galileo’yu suçlamaya benziyor. 2.3 milyar kişinin internetle birbirine bağlı olduğu bir dünya, yeni bakış açılarını zorunlu kılıyor.

140 karakterlik hareket
Sosyal medyacıları anlamak isteyen orta yaş grubu siyasetçilerimiz için yeni neslin ruh halini özetlemeye çalışalım:
1. 20’li yaşlardaki gençler “Millenials” olarak adlandırılıyor. Onlar, yeni bin yılın, 21. yüzyılın çocukları. Cep telefonu, internet ve elektronik oyunlarla büyüdüler. SMS’lerle haberleştıler. Youtube kapalı olduğu dönemde, farklı adreslerden siteye girdiler. Facebook’a üye olmak için yaşlarını büyük gösterdiler. Yenilikten korkmadılar.
2. 21. Yüzyıl gençliği dünyanın her yerinde birbirine benziyor. Önce, kendisini düşünüyor. Ama, içinde  yaşadığı dünyaya karşı yapması gereken bir şey olduğunu hissettiğinde, kolları sıvamaktan kaçınmıyor.
3. Cep telefonları, onları kainatın merkezine yerleştiriyor. Gittikleri yerleri, yediklerini, içtiklerini, hissettiklerini internetteki sosyal mecra sayfalarında anında paylaşmayı doğal bir davranış olarak görüyorlar.
4. Makineler onlar için hayatın bir parçası. İ-pad’lerini ve her tür son moda akıllı cihazlarını, yetişkinler gibi acemice çevrelerine gösteriş yapmak için kullanmıyorlar. Yatağa cep telefonlarıyla gidiyorlar. Gözlerini açtıklarında tuvalete bile gitmeden, internete giriyorlar.
5. Görsel düşünüyorlar. Sürekli video ve fotoğraf çekiyorlar. Bu malzemeleri hızla paylaşıyorlar.  Onlar “ikon, meme, like, dislike, trending topic, RT. vb” türü özel bir iletişim diline sahipler.
6. Yeni gençler, aslında sakinler. Hayatı rahat yaşamak istiyorlar. Karmaşayı sevmiyorlar. İnternette komik videolar, kedi resimleri, şiirler, özlü sözler, futbol takımlarıyla ilgili gelişmeler türü içeriği paylaşıyorlar. Dizileri bile bilgisayar veya cep telefonlarından izliyorlar.
7. Ancak, kızdıklarında birer avcıya dönüşüyorlar. Kendilerine kötü davranan şirketleri, markaları anında afişe ediyorlar. Yalanı, hakareti affetmiyorlar.
8. Bu arkadaşlar, kısa ve öz iletişim kurmaya alışkınlar. Sabırsızlar. Heyecanlılar. 140 karakterle kendilerini ifade edebilecek şekilde düşünüyorlar. Uzun hamasi cümlelerden etkilenmiyorlar. İşin özündeki kavrama bakıyorlar. Kelimeler ve fotoğraflar onlar için daha derin anlamlar ifade ediyor. Bu yüzden “çapulcu”, “ayyaş” gibi sözcüklerden ciddi olarak yaralanıyorlar. Büyük tepki duyuyor ve unutmuyorla

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder